Sadece nasıl geldiğinizle değil, nasıl ayrıldığınızla da ilgileniyoruz…

Sağlıklı bir gülümseme sadece estetikten ibaret değildir — genel sağlığınızın bir yansımasıdır. Kozmetik iyileştirmelerden tam onarımlara kadar ihtiyaçlarınıza özel gelişmiş diş bakım çözümleri sunuyoruz. Türkiye’de güvenilir uzmanlarla dünya standartlarında tedavi deneyimi yaşayın.

Diş Beyazlatma

Neden Profesyonel Diş Beyazlatmayı Tercih Etmelisiniz?

Kısa sürede gözle görülür şekilde daha beyaz bir gülüş isteyenler için lazerle diş beyazlatma, dünya genelinde en hızlı ve en etkili çözümlerden biridir. Bu tedavi sırasında, yüksek konsantrasyonlu beyazlatıcı jel dişlere özenle uygulanır ve yüksek yoğunluklu plazma ark ışığı veya LED teknolojisi ile aktive edilir. Çoğu hasta seans sonunda diş renginde belirgin bir değişiklik fark eder.

Lazer beyazlatmanın dişlerinizi yapay olarak seçilmiş bir tonda değil, doğal beyazlığına geri kazandırdığını anlamak önemlidir. Genellikle, her biri 40 dakikaya kadar süren bir veya iki seans optimal sonuçlar için yeterlidir.

Avrupa’daki birçok klinikte beyazlatıcı jellerin hidrojen peroksit oranı %6 ile sınırlandırılırken (etkisi sınırlıdır), Türkiye’de kliniklere ila hidrojen peroksit içeren profesyonel sınıf jelleri kullanma izni verilmektedir. Bu yüksek konsantrasyonlar daha etkili ve kalıcı sonuçlar sağlar ve yalnızca klinik ortamda eğitimli diş hekimleri tarafından uygulanmalıdır.

Diş Beyazlatma İçin Kimler Uygun?

Diş renginin değişmesi doğal bir süreçtir. Bazı kişiler hafif sararmalar yaşarken, diğerleri çeşitli nedenlerle daha ileri derecede lekelenmelerle karşılaşabilir, bunlar arasında:

• Kötü ağız hijyeni
• Lekeye neden olan içeceklerin sık tüketimi (kahve, çay, kırmızı şarap)
• Yaşlanma
• Genetik yatkınlık
• Bazı ilaçlar
• Dişe sinir hasarı veya travma

Herkesin beyazlatma tedavileri için ideal aday olmadığını belirtmek önemlidir. Diş hekiminiz, renk değişikliğinin türünü ve derinliğini—dışsal (yüzeysel) veya içsel (derin)—değerlendirerek uygun tedavi yöntemini önerecektir. Birçok kişi için profesyonel beyazlatma, her zaman istedikleri parlak gülüşü geri kazandırabilir.

Beyazlatma Süreci Nasıl Çalışır?

Klinikte yapılan lazerle beyazlatma hem hızlı hem de etkilidir ve genellikle 40–60 dakikalık tek bir seans içinde tamamlanır. İşlem sırasında dişlere özel bir beyazlatıcı jel uygulanır ve ardından lazer veya LED ışığı ile aktive edilir. Bu aktivasyon, kimyasal reaksiyonu hızlandırarak lekelerin evde uygulanan yöntemlere göre daha hızlı çözülmesini sağlar.

Reçetesiz satılan beyazlatma ürünleriyle karşılaştırıldığında, profesyonel lazerle beyazlatma şunları sağlar:

• Daha hızlı görülebilir sonuçlar
• Daha etkili leke çıkarma
• Klinik gözetimi altında daha güvenli, kontrollü uygulama

Diş Renginin Değişmesinin Nedenleri Nelerdir?

Diş lekeleri dışsal ve içsel renk değişiklikleri olarak sınıflandırılabilir:

Dışsal Renk Değişikliği
Dış etkenlere bağlı yüzey lekelerinden kaynaklanır, bunlar arasında:
• Çay, kahve, kırmızı şarap
• Tütün kullanımı
• Renklendirici yiyecekler ve içecekler

İçsel Renk Değişikliği
Dişin içinden kaynaklanır ve genellikle şu nedenlerden olur:
• Diş travması veya sinir hasarı
• Childhood illness or fever
• Uzun süreli ilaç kullanımı (örneğin, antibiyotikler)
• Yaşlanma ve mine incelmesi

İçsel lekeler genellikle profesyonel müdahale gerektirir, çünkü sadece fırçalama veya reçetesiz ürünler etkili olmaz.

Olası Riskler ve Yan Etkiler Nelerdir?

Diş beyazlatma, yetkin bir diş hekimi tarafından yapıldığında düşük riskli ve iyi tolere edilen bir işlemdir. Ancak, her klinik tedavi gibi bazı geçici yan etkiler görülebilir:

1. Diş eti tahrişi
Beyazlatma jelleri, işlem sırasında diş etleri düzgün korunmazsa tahrişe neden olabilir. Bu tahriş genellikle kendiliğinden geçer. Gerekirse, diş hekiminiz yatıştırıcı tedaviler veya ilaçlar önerebilir.

2. Diş hassasiyeti
Bazı kişiler tedavi sonrası sıcak ve soğuğa karşı artan hassasiyet yaşayabilir. Bu genellikle geçicidir ve birkaç gün içinde azalır. Daha belirgin hassasiyeti olan hastalar, ek bakım veya tavsiye için diş hekimlerine danışabilir.

Uygun Fiyatlı, Etkili ve Güvenli – Türkiye’de Diş Beyazlatma,
Gelişmiş teknoloji, yüksek kaliteli malzemeler ve deneyimli diş hekimleri sayesinde Türkiye, diş beyazlatma da dahil olmak üzere estetik diş hekimliğinde küresel bir merkez haline gelmiştir. Güvenli, hızlı ve gözle görülür sonuçlar arıyorsanız, Türkiye’de profesyonel diş beyazlatma akıllı ve ekonomik bir tercihtir.

Bugün bizimle iletişime geçin, ücretsiz fiyat teklifinizi alın ve daha parlak, daha kendinden emin bir gülüşe yolculuğunuza başlayın.

Gülüş Tasarımı Nedir?

Gülüş tasarımı, gülüşünüzün genel görünümünü iyileştirmek için tasarlanmış kapsamlı bir estetik diş tedavisidir. En popüler türlerden biri olan Hollywood Smile, diş beyazlatma, lamina veneer ve kaplamaları birleştirerek parlak, simetrik ve doğal görünümlü bir gülüş elde etmeyi amaçlar.

Dijital gülüş tasarımı (DSD) teknolojisi kullanılarak, diş hekimleri yüz oranları, diş yapısı ve kişisel tercihlere göre gülüşünüzü özelleştirebilir. Lamina veneerler, üst ve alt çenede görünen tüm dişlere genellikle uygulanarak dişler ve diş etleri arasında mükemmel bir uyum yaratılır. Estetikten öte, güzel bir gülüş özgüven ve sosyal varlık üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.

Diş Eti Gülüşlerini Anlamak:

Diş eti gülüşü—diğer adıyla gum smile—gülümserken 3 mm’den fazla diş eti dokusunun görünmesi durumunda ortaya çıkar. İdeal olarak, dengeli bir gülüşte pembe kısım (diş etleri) yerine beyaz kısım (dişler) daha fazla görünmelidir. Aşırı diş eti görünürlüğü bazı kişilerde estetik rahatsızlık veya uyumsuzluğa neden olabilir.

Diş eti gülüşleri özellikle 20 ile 30 yaş arasındaki kadınlarda daha yaygındır. Bu durumun tedavisi genellikle pembe estetik veya gülüş tasarımı prosedürünün bir parçası olup, diş etlerini yeniden şekillendirerek gülüşe daha iyi oran kazandırmayı amaçlar.

Diş Eti Gülüşünün Nedenleri Nelerdir?

Diş eti gülüşüne birçok faktör katkıda bulunabilir. Genellikle, bu nedenlerin bir kombinasyonu etkili olur:

1. Aşırı Diş Eti Dokusu (Sahte Diş Eti Gülüşü)
Nedenleri:

• Genetik diş eti büyümesi (hiperplazi)
• Ortodontik apareyler
• Kötü ağız hijyeni
• Ağızdan nefes alma
• Uzun süreli ilaç kullanımı
• Kronik diş eti iltihabı

2. Hiperaktif Üst Dudak
Bu durumda, üst dudağı kaldıran kaslar aşırı hareket eder ve konuşurken ya da gülümserken daha fazla diş etinin görünmesine neden olur.

3. Üst Çenenin (Maksilla) Aşırı Dikey Büyümesi
Bu, gummy smile'ın (diş eti gülümsemesi) en yaygın nedenidir. Üst çene kemiği normalden fazla büyür ve diş etlerinin daha belirgin görünmesine neden olur. Tomografi ile doğru teşhis ve gerekirse cerrahi müdahale gerekebilir.

4. Kısa Üst Dudak
Daha kısa veya ince bir üst dudak, yüz dinlenme halindeyken bile diş eti hattını yeterince kapatamayabilir. Bu da gummy smile’ın (diş eti gülümsemesi) sık görülen bir diğer nedenidir.

Gülüş Tasarımı Tedavisinde Neler Bulunur?

Gülüş tasarımı genellikle aşağıdaki malzemeler ve prosedürlerin bir kombinasyonunu içerir:

• Lamina Kaplama
• Tam seramik kronlar
• Zirkonyum Kaplama
• Diş implantları (gerekirse)

Tedavi planı her hastanın özel ihtiyaçlarına göre uyarlanır. Örneğin, diş kaybı varsa, optimal işlev ve estetik için implantlar gülüş tasarımına entegre edilebilir.

Gülüş Tasarımı Ne Kadar Sürer?

Genel olarak, gülüş tasarımı 4–5 gün içinde 3–4 randevuda tamamlanabilir. Ancak, süresi vakaya bağlı karmaşıklık ve hastanın uygunluğuna göre değişebilir.

• Standart vakalar (veneerler, kronlar, beyazlatma): ~5 gün
• Karmaşık vakalar (diş kaybı, implantlar, kemik greftleri): 3 aya kadar

Diş hekiminiz ilk konsültasyon ve dijital gülüş analizinden sonra detaylı bir tedavi takvimi sunacaktır.

Gülüş Tasarımı

Hollywood Gülüşü

Hollywood Gülüşü Nedir?

Hollywood Gülüşü, diş beyazlatma ve porselen laminaları birleştiren, kusursuz ve parlak bir gülüş yaratmak için kişiselleştirilmiş bir gülüş tasarımıdır. Bu tedavi, kozmetik diş prosedürleri ve diş eti şekillendirme kullanarak diş renk bozukluklarını, hizalanma sorunlarını ve diş eti-diş uyumsuzluğunu düzeltir; böylece parlak, simetrik ve doğal görünümlü bir gülüş ortaya çıkar.

Hollywood Gülüşü genellikle üst ve alt çenede görünen tüm dişlere veneer uygulanmasını içerir. Estetiğin ötesinde, güzel bir gülüş özgüveni ve yaşam kalitesini önemli ölçüde artırır.

Bu dönüşüm, Hollywood ünlülerinin ikonik gülüşlerinden ilham alır; simetri, parlaklık ve çekicilikte standart oluştururlar. Gelişmiş kozmetik diş hekimliği sayesinde, eski gülüşünüz yerini sadece size özel, göz alıcı bir ünlü tarzı gülüşe bırakır.

Hollywood Gülüşünde Hangi Malzemeler Kullanılır?

Hastanın ihtiyaçlarına bağlı olarak, yaygın olarak kullanılan malzemeler şunları içerir:

• Lamina Kaplama
• Tam Seramik Kronlar
• Zirkonyum Kaplama
• Diş İmplantları (gerekirse)

Bu malzemeler dayanıklılıkları, doğal görünümleri ve diş eti dokusuyla uyumlulukları nedeniyle seçilir. Çoğu Hollywood Gülüşü tasarımı, laminatlar, seramik ve zirkonyum kronların kombinasyonu kullanılarak tamamlanır.

Hollywood Gülüşü Ne Kadar Sürer?

Gülüş tasarımı süreci genellikle 4 ila 5 gün içinde 3 ila 4 seansta tamamlanır. Ancak, toplam tedavi süresi şunlara bağlıdır:

• Diş düzeltmelerinin karmaşıklığı
• Hastanın ağız sağlığı durumu
• İmplant gibi ek işlemler (gerekirse)

Örneğin, diş kaybı nedeniyle diş implantları gerekiyorsa, doğru iyileşme ve entegrasyon için toplam süreç 2 ila 3 aya kadar uzayabilir.

All-on-4 Nedir?

All-on-4, üst veya alt çenede sadece dört stratejik olarak yerleştirilmiş implant ile tam bir diş ark protezinin desteklendiği bir diş implantı tekniğidir. Tedaviyi basitleştirmek, gereken implant sayısını azaltmak ve tüm dişlerini kaybetmiş hastalar için sabit, uzun ömürlü bir çözüm sağlamak amacıyla geliştirilmiştir.

Diş hekimliğindeki modern gelişmeler sayesinde, ciddi kemik kaybı veya tam diş kaybı yaşayan hastalar bile gülüşlerini yeniden kazanabilir. All-on-4 sistemi, genellikle aynı gün sabit bir protezin yerleştirilmesine olanak tanır ve böylece işlevsellik ve estetiği geleneksel çıkarılabilir protezlere ihtiyaç duymadan sunar.

All-on-4’ün Avantajları Nelerdir?

All-on-4 tekniği, hızlı, etkili ve sağlam tam ağız restorasyonu arayan hastalar için birçok fayda sunar:

• Sabit ve Stabil: Çıkarılabilir protezler gibi hareket etmez
• Yüksek Çiğneme Verimliliği: Rahat yemek yeme ve konuşma sağlar
• Geliştirilmiş Estetik: Doğal görünümlü gülüş
• Hızlı Sonuçlar: Sabit bir protez (geçici veya kalıcı) genellikle aynı gün yerleştirilebilir
• Daha Az İnvaziv: Çoğu durumda kemik grefti gereksinimini önler
• Daha Düşük Maliyet: Daha az implant, toplam tedavi maliyetinin azalması demektir
• Daha Kısa Ameliyat Süresi: Basitleştirilmiş ve verimli cerrahi prosedür
• Özel Durumlara Uygun: Diyabetik, osteoporozlu veya sağlık durumu kısıtlı hastalar fayda görebilir

All-on-4 Prosedürü Nasıl Çalışır?

1. Konsültasyon ve Planlama
Kemik yapısını değerlendirmek ve implant yerleştirme planı yapmak için uzman bir diş hekimi tarafından detaylı klinik muayene ve 3D diş görüntüleme (tomografi) yapılır.

2. İmplant Cerrahisi
Lokal anestezi altında, kalan sorunlu dişler çekilir ve stabiliteyi maksimize etmek için çene kemiğine belirli açılarda 4 implant yerleştirilir.

3. Protez Yerleştirme
Özelleştirilmiş bir protez implantlara bağlanır. Duruma bağlı olarak, bu genellikle aynı gün yerleştirilen geçici sabit bir protez olur ve iyileşmenin ardından kalıcı versiyonu uygulanır.

All-on-4 herkese uygun mudur?

All-on-4 tekniği aşağıdaki durumlar için idealdir:

• Tek ya da her iki çenesinde tüm dişlerini kaybetmiş hastalar
• Hareketli protezlere uyum sağlayamayan bireyler
• Kemik kaybı olan ve geleneksel implant yerleştirmenin mümkün olmadığı hastalar
• Çene gelişimi tamamlanmış yetişkinler (çocuklar veya gençler için uygun değildir)

Ancak adaylık şu faktörlere bağlıdır:

• Genel sağlık durumu
• Kemik yapısı ve ağız anatomisi
• Davranış alışkanlıkları (örneğin, sigara kullanımı, ağız hijyeni)

Her vaka, diş hekiminiz tarafından kişiye özel bir değerlendirme gerektirir.

Dört İmplant Üzerine Sabit Protez

Diş İmplantı

Diş İmplantları: Eksik Dişler İçin Modern Bir Çözüm

Diş İmplantlarını Anlamak

Diş implantları, yapay diş kökü olarak görev yapmak üzere çene kemiğine cerrahi olarak yerleştirilen titanyum vida benzeri yapılardır. Kemikle bütünleştikten sonra, kronlar ve sabit protezler için sağlam bir temel sağlarlar. Geleneksel köprülerin aksine, implantlar komşu sağlıklı dişlere zarar vermeden tek bir eksik dişi yerine koyabilir. Birden fazla diş kaybı durumunda ise, çıkarılabilir protezlere stabil ve konforlu bir alternatif sunarlar.

Diş İmplantları Ne Zaman Tavsiye Edilir?

Diş kaybı, yetersiz ağız hijyeni, genetik yatkınlık veya diş eti hastalıkları nedeniyle meydana gelebilir. Bu kayıplar genellikle çiğneme yeteneğini bozar ve estetiği etkiler. Çıkarılabilir protezler kısmi bir çözüm sunabilir, ancak çoğu zaman rahatsızlık ve fonksiyonel kısıtlamalarla birlikte gelirler. Köprü sistemleri ise komşu sağlıklı dişlerin değiştirilmesini gerektirir, bu da ideal değildir. Bu nedenle, diş implantları daha üstün bir seçenek sunar — komşu dişleri korur ve daha iyi konfor, stabilite ve fonksiyon sağlar.

Diş İmplantları İçin Kimler Adaydır?

İmplant uygunluğu büyük ölçüde çene kemiğinin kalitesine ve miktarına bağlıdır. Maksillofasiyal cerrah tarafından yapılan 3D tomografi ile kapsamlı bir değerlendirme şarttır. Geleneksel röntgenler yeterli detay sunmayabilir ve hatalı tedavi planlamasına neden olabilir.

Kontrolsüz sistemik hastalıkları olan, yakın zamanda kemoterapi veya radyoterapi görmüş ya da şiddetli diyabeti olan hastalar uygun adaylar olmayabilir. Ancak, bu tür durumlar yönetiliyor ve kontrol altındaysa, implant işlemleri yine de değerlendirilebilir. Kemik yoğunluğu yetersizse, implant yerleştirilmeden önce kemik grefti veya sinüs kaldırma işlemleri yapılabilir.

Karmaşık tıbbi geçmişi olan hastalarda—örneğin kardiyovasküler rahatsızlıklar gibi—işlemden önce hastanın doktorlarıyla görüşülmesi ve yazılı onay alınması genellikle gereklidir.

İmplant Tedavisinin Süresi ve Zaman Çizelgesi

Deneyimli bir diş cerrahı için tek bir implantın yerleştirilmesi genellikle 15–20 dakika sürer. Yerleştirmeden sonra, implantın çene kemiğiyle kaynaşması (osseointegrasyon) için bir iyileşme süresi gereklidir—genellikle alt çene için 3 ay, üst çene için 3–4 aydır. Kemik grefti veya sinüs kaldırma gibi kemik artırımı gereken durumlarda, iyileşme süresi 6 aya kadar uzayabilir. İyileşme süreleri bireysel metabolik durumlara ve kemik kalitesine bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

İmplant Ameliyatı: Ne Beklemeli?

Diş implantı ameliyatları, dolgu veya diş çekimi gibi işlemlerde olduğu gibi lokal anestezi altında gerçekleştirilir ve genellikle ağrısızdır. Ameliyat öncesinde ve sonrasında iltihabı kontrol altına almak ve enfeksiyonu önlemek amacıyla ilaçlar reçete edilir. Hastalara ayrıca antiseptik ağız gargaraları kullanmaları ve iyileşme süresi boyunca mükemmel ağız hijyeni sağlamaları tavsiye edilir.

Her eksik diş için implant yerleştirmek gerekli değildir. Tam ağız rehabilitasyonlarında, her çene için genellikle 6–8 implant, bir tam protez diş arkını desteklemek için yeterlidir. İşlem sonrası yüzde hafif şişlik veya morarma görülebilir, ancak bu durum genellikle ilk 24 saat içinde uygulanan soğuk kompreslerle hızla düzelir. Şiddetli ağrı nadirdir.

Sinüs Kaldırma Nedir ve Neden Gerekir?

Sinüs kaldırma, sinüs zarını yükselten ve azı dişleri ile küçük azı dişleri bölgesindeki üst çeneye kemik ekleyen bir kemik grefti işlemidir. Doğal kemik kaybı veya zamanla sinüs genişlemesi nedeniyle implant yerleştirmek için yeterli kemik yüksekliği olmadığında gerekli olur.

Yeterli kemik yüksekliği olmadan, implant ameliyatı sırasında sinüs boşluğu istemeden açılabilir ve bu da komplikasyon riskini artırır. Sinüs kaldırma işlemi bu tür sorunları önler ve implantlar için sağlam bir temel sağlar.

Sinüs Kaldırma Yöntemleri

Kapalı (Krestal) Sinüs Kaldırma
Hafif kemik kaybı için önerilen bu işlem, implantla aynı kanaldan kemik grefti malzemesinin yerleştirilmesini içerir. Zamanla greft, doğal kemikle kaynaşarak implantın güvenli bir şekilde yerleştirilmesini sağlar.

Açık (Lateral) Sinüs Kaldırma
Bu yöntem, kemik kaybının daha yaygın olduğu durumlarda kullanılır. Cerrah, üst çenenin yan tarafından sinüse erişir ve istenilen kemik yüksekliği elde edilene kadar greft malzemesi yerleştirir. İyileşmeyi desteklemek için koruyucu bir zar daha sonra uygulanır.

Her iki yöntem de lokal anestezi altında gerçekleştirilir ve yüksek başarı oranlarına sahip rutin prosedürlerdir.

Kemik Grefti Açıklaması
Kemik greftleri, genellikle “kemik tozu” olarak adlandırılır, insan bağışçılardan, hayvanlardan veya sentetik kaynaklardan elde edilebilir. Kemik hacmini artırmak için toz veya blok şeklinde kullanılırlar.

Kemik grefti birçok durumda gereklidir:

• İmplantları destekleyecek yeterli kemik olmadığında
• Diş çekimi sonrası (özellikle enfekte veya uzun süre ihmal edilmiş dişlerde) alveol boşluğunu doldurmak için
• Sinüs kaldırma işlemlerinden önce veya sırasında

Bu greftler iyileşmeyi hızlandırır ve gelecekteki implant yerleştirme için sağlam bir yapı sağlar.

Zirkonyum Kaplama Nedir?

Zirkonyum kaplamalar, zirkonya adı verilen güçlü ve biyouyumlu beyaz metalden yapılan yüksek kaliteli diş restorasyonlarıdır ve genellikle doğal diş görünümünü yakından taklit etmek için porselenle kaplanır. Bazı durumlarda, kaplamalar porselen kaplama olmadan tamamen katı zirkonyumdan yapılabilir.

Zirkonyum kaplamalar şu özellikleriyle bilinir:

• Olağanüstü dayanıklılık
• Uzun vadeli dayanıklılık
• Gerçek dişlere benzer doğal, saydam görünüm
• Diş eti dokusuyla uyumluluk, tahrişi azaltır

Zirkonyum Kaplamaların Avantajları

• Metal esaslı kaplamaların aksine, zamanla diş eti seviyesinde koyu çizgi oluşmaz
• Yüksek dayanıklılık, hem ön hem arka dişler için uygundur
• Diş benzeri saydamlığı sayesinde üstün estetik görünüm
• Lekelenme ve renk değişimine karşı dayanıklı
• Metal alerjisi veya hassasiyeti olan hastalar için idealdir
• Uzun vadeli stabilite ve aşınmaya karşı güçlü direnç

Gülüş Tasarımında Zirkonyum Kaplamalar

Gülüş tasarımı sadece dişlerin ötesindedir—şunları da kapsar:

• Diş eti simetrisi ve sağlığı
• Dudak seviyesi, diş şekli, rengi ve hizalaması
• Gülümserken dudaklar, dişler ve diş etleri arasındaki uyum

Zirkonyum kaplamalar, gerçekçi görünümleri ve diş eti dokusuyla uyumlulukları nedeniyle gülüş estetiğinde önemli bir rol oynar. Bazı durumlarda, gülüşün genel dengesini artırmak için lazerle diş eti şekillendirme önerilebilir.

İşlem Ne Kadar Sürer?

Zirkonyum kaplama işlemi genellikle şunları gerektirir:

• 1 hafta içinde 3 randevu
• Hastanın özel ihtiyaçlarına bağlı olarak ek ziyaretler planlanabilir

Zirkonyum Ne Zaman Kullanılır?

Zirkonyum kaplamalar şu durumlarda tercih edilir:

• Beyazlatmaya cevap vermeyen şiddetli renk değişikliği olan dişler
• Aşınmış, çatlamış veya kırılmış dişler
• Dişler arasındaki boşluklar (diastema)
• Ortodonti mümkün olmadığında, hizalanmamış dişler
• Eski, büyük dolguların restorasyonu
• Özellikle ön bölgede köprü protezleri
• Gülüş tasarımı tedavileri

Zirkonyum Kaplamalar Kırılır mı veya Düşer mi?

Nadir olmakla birlikte, kırıklar şu nedenlerle oluşabilir:

• Aşırı veya ters ısırma kuvvetleri (doğal dişlere benzer şekilde)
• Zamanla alttaki dişte çürüme veya hasar oluşması

Böyle durumlarda:

• Kaplama genellikle onarılabilir veya değiştirilebilir
• Destekleyen diş zarar görmüşse, tedavi edilir ve kaplama yeniden takılır

Dayanıklılık ve Garanti

• Ömür: Doğru ağız bakımı ile 15–20 yıl
• Garanti: Klinikler tarafından genellikle 5 yıl kapsamda
• Bu süre sonrasında bile, zirkonyum kaplamalar genellikle kırılmaz ancak diş eti çekilmesi veya anatomik değişiklikler nedeniyle değiştirilmeleri gerekebilir
• Klinikler, bakım şartları yerine getirildiği sürece garanti süresi içinde genellikle kaplamaları ücretsiz değiştirir.

İpucu: Zirkonyum kaplamalarınızın ömrünü uzatmak için diş hekiminizin bakım talimatlarına uyun ve düzenli kontrollerinizi aksatmayın.

Zirkonyum Kaplama

Lamina Kaplama

Lamine Porselen Nedir?

Lamine porselenler—aynı zamanda porselen laminatlar, yaprak porselen veya lamine kaplamalar olarak da bilinir—dişlerin ön yüzeyine yapıştırılan ultra ince porselen kabuklardır. Bu teknik, sadece 0,3–0,7 mm mine azaltımını içeren minimal hazırlık gerektirir ve böylece az invaziv ve yüksek estetikli bir diş tedavisi olur.

Birincil amaç, dişlerinizin doğal yapısını bozmadan şekil, renk ve hizalamasını iyileştirmektir.

Lamine Porselen Yöntemi Nasıl Uygulanır?

Lamine porselenler, aşağıdaki durumlara sahip hastalar için idealdir:

• Aşınmış, kısa veya çatlamış mine
• Beyazlatma tedavilerine yanıt vermeyen renklenmiş dişler
• Hafif çapraşık dişler veya dişler arasındaki boşluklar (diastema)
• Diş teli gibi ortodontik tedavilere ayıracak sınırlı zamanı olanlar
• Kalıcı beyazlık ve estetik iyileştirme isteği

İnce porselen laminalar mükemmel ışık geçirgenliğine sahiptir ve bu sayede doğal diş görünümü sunar. Özel laboratuvar teknikleriyle tasarlanıp üretilirler ve bu da onları üst düzey bir estetik çözüm haline getirir.

Lamine Porselenlerin Avantajları

• Minimum mine aşındırması (sadece 0,3–0,7 mm)
• Doğal dişlere zarar vermeden istenilen diş rengi, şekli ve hizalamasını sağlama
• Kahve, çay ve sigaradan kaynaklanan lekelenmeye karşı dayanıklı
• Pürüzsüz yüzey, plak ve tartar birikimini azaltmaya yardımcı olur
• Doğru şekilde yapıştırıldıklarında, ince olmalarına rağmen güçlü ve dayanıklıdırlar
• Yüksek estetik, renk değiştirmeyen ve doğal görünümlü

Lamine porselenler, şu hastalar için tercih edilen bir çözümdür:

• Kalıcı estetik iyileştirme isteyenler
• Agresif diş hazırlığını tercih etmeyenler
• Hızlı, etkili sonuçlar ve uzun ömürlü sonuçlar isteyenler

Prosedür Ne Kadar Sürer?

Tedavi genellikle şu sürede tamamlanır:

• 5 gün içinde 3 randevu
• Bireysel ihtiyaçlara göre ek randevular planlanabilir

Lamine Porselenler Kırılır mı veya Düşer mi?

Lamine porselenler yapıştırılmadan önce çok ince ve hassas olmalarına rağmen, mineye sağlamca yapıştırıldıktan sonra normal ısırma kuvvetlerine karşı çok dayanıklı ve güçlü hale gelirler. Ancak:

• Doğal dişlerde olduğu gibi, aşırı veya ters kuvvet kırılmaya neden olabilir
• Uzun vadeli başarı için doğru yapıştırma tekniği ve iyi ağız hijyeni çok önemlidir

Prosedür sırasında ne kadar diş törpülenir?

• Ön yüzeyden sadece 0,3 ila 0,7 mm azaltılır
• Bu minimal azaltma sağlıklı diş dokusunu korurken, lamina için yer sağlar
• Diş hekiminiz, diş yapınız ve gülüş hedeflerinize göre uygun aday olup olmadığınızı değerlendirecektir

E-max Nedir?

E-max, yüksek dayanımlı, tamamen seramik lityum disilikat camdan yapılan ileri teknoloji bir diş restorasyon yöntemidir. Empress porselen olarak da bilinir ve üstün estetik, ışık geçirgenliği ve doğal görünümü nedeniyle en çok ön dişlerde kullanılır.

Renk değişikliği olan, kırık, çatlak ya da sararmış ön dişler, gülüşünüzü ve özgüveninizi olumsuz etkileyebilir. E-max laminalar ve kronlar, hem estetiği hem fonksiyonu restore etmek için metal içermeyen, sağlıklı diş yapısını koruyan ve minimal invaziv ideal bir çözümdür.

E-max Kron Hangi Tür Bir Tedavidir?

E-max kronlar öncelikle estetik iyileştirme için kullanılır, özellikle şu durumlarda:

• Dişler şiddetli şekilde renk değiştirmiş ve beyazlatmaya yanıt vermiyorsa
• Metal alerjileri, geleneksel metal destekli kronların kullanımını engeller
• Hastalar çok doğal ve yarı saydam bir sonuç ister

Metal destekli veya zirkonyum kronların aksine, E-max metal içermez ve şeffaf, mine benzeri bir yüzeyle daha gerçekçi bir görünüm sağlar. CAD/CAM dijital diş hekimliği sayesinde her E-max kron, mükemmel uyum, fonksiyon ve estetik için özel olarak tasarlanır.

E-max Kronların Avantajları

• Doğal ve gerçekçi bir görünüm için üstün ışık geçirgenliği
• Tamamen seramikten yapılmış, metal alt yapısı yok
• Lekelenmeye ve plak birikimine karşı yüksek direnç
• Ön diş restorasyonları ve gülüş tasarımları için idealdir
• Biyouyumlu ve metal alerjisi olan hastalar için güvenli
• Her diş, gelişmiş dijital teknikler kullanılarak tek tek hazırlanır
• Pürüzsüz yüzey dokusu uzun vadeli ağız hijyeninin korunmasına yardımcı olur

Diş Hazırlığı – Ne Kadar Alınır?

• Diş yüzeyinden dikkatlice 1–2 mm mine alınır
• Konfor için işlem lokal anestezi altında yapılır
• Randevular arasında dişi korumak için geçici bir kron yerleştirilir
• Çoğu hastada hassasiyet veya rahatsızlık minimum düzeydedir

Prosedür Ne Kadar Sürer?

E-max kron tedavisi genellikle şu sürede tamamlanır:

• 5 gün içinde 3 randevu
• Hassasiyet veya gülüş tasarımı için gerekirse ek seanslar eklenebilir

Gülüş Tasarımında E-max

E-max, gülüş tasarımında estetik diş hekimliğinin altın standardıdır. Doğal yarı saydamlığı ve ışık geçirgenliği, diğer hiçbir materyalden daha iyi gerçek dişleri taklit eder. Özellikle şu durumlarda etkilidir:

• Uyumlu ve ışıltılı bir gülüş tasarlamak
• Kırık, lekeli veya hizasız dişlerin düzeltilmesi
• Diş eti ile diş oranında simetri ve denge sağlamak
• Mükemmel bir gülüş isteyenler için uzun ömürlü, kameraya hazır sonuçlar yaratmak

CAD/CAM teknolojisi hassasiyet ve kişiselleştirme sağlar, bu da E-max’i detaylı kozmetik vakalar için ideal bir seçim yapar.

Dayanıklılık ve Garanti Kapsamı

• Ömür: Uygun bakım ile E-max kuronlar 15–20 yıl dayanır
• Garanti: Çoğu klinik 3 yıl garanti sunar
• Bu süreden sonra kuronlar genellikle kırılmaz, ancak anatomik değişiklikler veya diş eti çekilmesi nedeniyle değiştirilmeleri gerekebilir.
• Gerekirse, diş hekimi alttaki dişi tedavi eder ve kuronu diş etleriyle uyumlu olacak şekilde yeniler.

Not: Kronlarınızın uzun ömürlü olması için bakım talimatlarına uyun ve düzenli diş kontrollerine gidin.

E-max

E-max

Yalnız değilsiniz — sizin için sesimizi yükseltiyoruz.

Vildan Kara – Danışman

Gerçek destek, dinleyen biriyle başlar. Ben burada, sizin için varım.
(Müşterilere Yakın)

Canan Başar – Advisor

Nasıl hissetmek istediğinize odaklanın. Gerisini ben hallederim.
(Empati ve Huzur)

Sema Yılmaz – Advisor

Mekânlar ve zaman sonsuzdur, ben bu sonsuzluğa seninle son vermek için buradayım.
(Detaylara Dikkat)

3.500 3.500 ’den fazla memnun müşteri”